
Yeni Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı sonrasında diplomatik yalnızlıktan kurtulma ve tanınma mücadelesi verirken olimpiyatların iyi bir propaganda aracı olacağını görmüş ve oyunlara katılım için hazırlıklarını 1922 yılında başlatmıştı. Türkiye Milli Olimpiyat Cemiyeti'nin, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ile yaptığı işbirliği sayesinde Paris Olimpiyat Oyunları komitesi, 1924 olimpiyatlarına türk sporcuların katılımı için resmi davetini Olimpiyat Komitesi'nin Türkiye temsilcisi Selim Sırrı Tarcan’a 20 Şubat 1923 tarihli yazıyla bildirdi. Bu davetten sonra artık sıra olimpiyat oyunlarında yarışacak sporcuların belirlenmesi ve hazırlıkların eksiksiz olarak yürütülmesini gelmişti. Savaştan tüm kaynaklarını tüketerek çıkan yeni türk devletinin olimpiyatları finanse etmesi önemli bir sorundu. Özellikle günler geçip olimpiyatlar yaklaşmaya başlayınca öncelikle mali ve idari konuların çözümü önem kazanmaya başladı. Yaklaşık 50 kişilik bir heyetle Paris'e gidip gelme orada haftalarca kalma sporcularını hazırlanması ve ihtiyaç duyulacak teçhizatın sağlanması ciddi bir bütçe gerektiriyordu…

9dk 8sn

17dk 19sn

20dk 30sn

16dk 35sn

5dk 53sn

8dk 27sn

20dk 27sn

7dk 51sn

16dk 55sn

9dk 53sn

12dk 51sn

12dk 30sn

12dk 19sn

13dk 57sn

8dk 32sn

7dk 24sn

23dk 28sn

13dk 29sn

9dk 18sn

13dk 31sn

17dk 41sn

12dk 49sn

19dk 46sn

8dk 13sn

14dk 12sn

17dk 34sn

22dk 49sn

23dk 2sn

8dk 44sn

11dk 51sn

4dk 34sn

7dk 30sn

19dk 56sn

6dk 7sn

17dk 23sn

16dk

16dk 42sn

8dk 29sn